Bu Terk Edilmiş Bebek Fil İle Devekuşunun Arasındaki Sevimli Dostluk Sizi Ağlatacak
Bu dünyadaki en yürek ısıtan şeylerden bir tanesi türler arasındaki dostluk olmalı. Bu güzel bağ her boyutta ve şekilde kurulabilir ve bu hayattaki her türlü olasılığın karşısında durur. Daha önceleri kendilerine yemek olarak sunulmuş keçilerle arkadaşlık kuran kaplanların hikayelerini gördük. Ya da bir bebek filin bir zürafayla arkadaşlık edebildiğini de.
Hatta bebek bir maymunun vahşi bir aslanla arkadaşlığını bile gördük. Bu sevimli ve fedakar ilişkiler dünyayı çok daha iyi bir yer haline getiriyorlar. Ve biz insanların da bu muhteşem dostluklardan kendimize dersler çıkarmamız gerek.
Bugün sizlere yetim kalmış bir bebek fil ile bir devekşunun arasındaki özel bağdan bahsedeceğiz. İnanıyoruz ki bu hikaye en taş kalpleri bile eritebilir ve herkese neşe verebilir. Siz de bu kasvetli günlerde biraz içinizi açacak bir hikaye arıyorsanız, bu hikayenin size yardım etmesine izin verin.
Hikayemizdeki iki alışılmadık arkadaş bebek fil Jotto ve devekuşu Pea. Jotto yalnızca bir aylık bir bebekken kurtarılmış. Talihsiz bebek bir kuyuya düşmüş, bu nedenle de sürüsünden ayrılmış. Neyse ki David Shelldrick Wildlife Trust (DSWT- david Shelldrick Vahşi Yaşam Organizasyonu) tarafından bulunmuş ve sonra da Kenya’daki bir fil yetimhanesine getirilmiş.
İşte yetim bebek Pea’yle burda tanışmış. Pea 2014 yılında erkek kardeşiyle birlikte kurtarılan arkadaş canlısı ve sevecen bir devekuşu. Erkek kardeşi sonrasında doğaya salınmış ama zavallı kız kendisini fil sürüsünün bir parçası olarak görmeye başladığı için yetimhanede kalmaya devam etmiş.
Pea ve Jotto hemen arkadaş olmuşlar. Birbirlerini kucaklarken sevgi ve rahatlık bulmuşlar. İkisi de birbirlerine sarılmaya bayılıyor ve bu onların kaybettikleri annelerinin acısını dindirmelerine yardımcı oluyor.
“Yetim devekuşu Pea’nin kendisinin fil sürüsünün bir parçası olduğuna son derece inandığını söyleyebilirsiniz ve bebek Jotto da tüylü arkadaşıyla sarılabildiği için mutludan da öte,” diye belirtiyor DSWT. Dostluğun sınırı yoktur. Her ne kadar bu iki arkadaş belki bir gün ayrılacak da olsa, en azından şimdilik birlikte geçirdikleri mutlu ve rahat günlerin tadını çıkarıyorlar. Zor günlerimizin üstesinden gelmemizi sağlayacak bir arkadaşa sahip olmaktan daha değerli birşey olabilir mi?
Bu iç ısıtan hikayeyi arkadaşlarınız ve ailenizle paylaşarak onların da günlerinin daha iyi geçmesini sağlamayı unutmayın!
